Doğu Türkistan’da Müslümanlar
Bazı insanlar sırf ırk ve din farklılıkları nedeniyle katliamlara maruz kalmışlardır, bu milletlerden birisi de Doğu Türkistan’da Müslümanlar olarak bilinir. Doğu Türkistan üzerinde yıllardır süregelen bu vahşet ve farklılıklara düşmanlık her geçen gün olağanüstü bir şekilde artmakta ve o civarda yaşayan kimselere bu vahşet doğal olarak zarar vermektedir.
Herkesin bilip görmezden geldiği gibi Çin’e komşu olarak yaşayan Doğu Türkistan’daki Uygur Türkleri, yıllar boyunca birçok işkenceye ve vahşete maruz kalmış, birçoğuna tanık olmuşlardır. Bütün dünyanın bilip Çin hâkimiyeti yüzünden ses çıkarmadığı ve adeta katliam olarak nitelendirilebilecek bu vahşet, tüm dünya tarafından bilinmesine rağmen günümüzde suskunluk ile sonuçlanmaktadır. Doğu Türkistan’daki kıyamet ortamı İslam Dünyasının ve aslında tüm dünyanın kanayan bir yarası olmalıdır. Aksi takdirde kimse oradaki merhametsizce yapılan uygulamaları görmeyecek ve önemsemeyecektir.
Doğu Türkistan’daki Müslümanlar Kimler Tarafından İşkence Görüyor?
Doğu Türkistan, özellikle Sincan bölgesi olarak Çin’e komşu bir ülke olarak yer almakta ve bu ülke içerisinde Uygur Türkleri yaşamaktadır. Müslüman olan bu Uygur Türkleri ise Çin’in dış politikalarından devamlı etkilenmekte ve bu etki hep olumsuz yönde olmaktadır. Her ne kadar Sincan Bölgesi özerk bir bölge olarak kabul edilse de Çin tamamıyla Doğu Türkistan’ı ele geçirmiş ve bu ele geçirmeyi hukuki bir kılıfa büründürdüğünü zannederek Doğu Türkistan’da Müslümanlar olarak bilinen kimselere işkence etmekte ve bu kimselere insanlık dışı suçlar işlemektedir. Çin, bütün bu katliamlarını siyasi gücünden almakta ve böylece kendisini yenilmez zannetmektedir.
Doğu Türkistan’daki Müslümanlar yıllar boyunca bütün bu işkence ve eziyetlere katlanmış olsalar da artık nasıl dayanacaklarını bilemediklerinden son çare olarak Çin hâkimiyetinde bulunan ve Çin yönetiminin zorla ele geçirdiği bölgelerden ayrılma yani taşınma kararı vermişlerdir. Ancak bu kararın uygulanması ise sanıldığı kadar kolay olmamıştır.
Doğu Türkistan’da Yaşayan Müslümanların Özgürlükleri Kısıtlanıyor
Ülkelerini ve yıllarca yurt tuttukları vatanlarını geride bırakmak zorunda olan Doğu Türkistan’da Müslümanlar istedikleri zaman ülke dışına çıkamamakta ve zorba Çin yönetimi yüzünden ülkelerinden dahi ayrılamamaktadırlar. Çin yönetimini Uygur Türklerinin başka ülkelere dahi yerleşmelerine izin vermeyerek işkencede boyut atlamış ve Müslümanlara bu şekilde de seyahat haklarını kısıtlayarak eziyet etmeye devam etmiştir. Bu durumda ülkelerindeki Çin yönetiminden ve vahşetinden kurtulmak isteyenler kimseler bunlardan dahi kurtulamamış ve bulundukları yerde mahsur kalmışlardır. Bu durumda Uygur Müslümanlarının uğradıkları işkenceler daha da artmış ve önüne geçilemez bir hal almıştır. Bu işkencelerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:
- Seyahat etme özgürlüğü ciddi şekilde kısıtlanarak Uygur Müslümanlarının bir yerden bir yere gitmelerine izin verilmemiştir. Üstelik gerekli olan tüm evraklar hazırlandığı halden sebepsiz yere bu kısıt getirilmiştir.
- Bebekler ailelerinden koparılıp başka Çinli ailelere verilmekte ya da bazı bebekler kimsenin bilmediği yerlere götürülmektedir. Burada yapılmak istenen Uygur nüfusunu azaltmak ve hatta yok etmektir.
- Uygurlu genç kızların ailelerinin geçim kaynakları bir politika sonucu neredeyse yok edilerek bu genç kızların çalışma hayatını katılmaları planlanmıştır. Böylece Uygurlu genç kızlar iş hayatına atılacağından doğurganlıkları azalacak ve nüfusun artası engellenecektir.
- Toplama kamplarına her yaştan insan toplanarak adeta bu insanlara eziyet edilmekte ve Çin yönetimi bu eziyeti kabul etmeyerek bu toplama kamplarının bir okul olduğunu ifade etmektedir.
- Toplama kamplarında mahsur kalan insanlar aileleri ile dahi görüşememektedir.
- Toplama kamplarındaki insanlar Çin marşını ezberlemek ve söylemek zorunda bırakılmaktadır.
- Toplama kamplarındaki kurallara uymayan kişiler çıplak bırakılmakta, aç tutulmakta ve türlü türlü işkencelere maruz kalmaktadırlar.
Bütün bu maddeler Çin yönetiminin Doğu Türkistan üzerinde uyguladığı zamana yayılmış olan bir soykırımın işaretidir. Çin yönetimi, Uygurlu Müslümanların telefonlarını dinleyerek aynı zamanda yurtdışı bağlantıları kurmalarına izin vermeyerek bu insanların haberleşme özgürlüğünü de ihlal etmiş olmaktadırlar.